Konular

Genital kanserler

 

Genital kanserler

 

Genital kanserler vulva (genital bölgenin dış kısmı), vajina, rahim ağzı, rahim, tüpler ve yumurtalıkların kötü huylu tümörlerini tanımlayan geniş bir terimdir. Tüm bu bölgelerin kanserleri kendi başına ele alınır ve her bir bölgenin kanserine yaklaşım ve tedaviler birbirlerinden farklılık arz eder.

            Dünya genelinde genital bölgelerin kanserlerinin görülme sıklığı oldukça fazladır. Kansere bağlı ölümlerde ise ilk sıralarda bu gölgenin kanserleri gelmektedir. Kanser tedavisinin ilerleme kaydetmesinden ziyade daha çok erken teşhis ve bu sayede başlayacak erken tedaviler olanaklı olduğundan kanser tarama programları ve yöntemleri oldukça önem kazanmıştır. Meme kanseri, kolon kanserinde olduğu gibi genital bölgelerden de serviks (rahim ağzı) kanseri taraması da yapılabilmektedir. Unutulmamalıdır ki erken teşhis hayat kurtarır.

            Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türü olmasına rağmen meme genital bir organ olmadığı için en sık görülen kanser türü rahim kanseridir. Tüm kanserlerde olduğu gibi genital kanserlerde de aile öyküsü önemlidir. Anne, kız kardeş, teyze, hala gibi yakınlarda benzer kanser görülmüş olması genital kanser görülme riskini arttırır. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, obezite ve sigara da genital kanserler için risk faktörleridir. Hiç doğum yapmamış kadınların da hormon maruziyetleri fazla olacağından doğum yapmış kadınlara göre kanser riskleri fazladır. İlk adet yaşının erken ve menopozun geç yaşta olması, bazı hormon ilaçlarını kullanmak, jinekolojik takiplere gitmemiş olmak, çok partnerli cinsel yaşam, bazı yanlış beslenme şekilleri de genital kanser görülme riskini arttırır.

Rahim kanseri:(Endometrium Kanseri) En sık görülen genital kanser türü olup en sık başvuru şikayeti 40 yaşüstü kadınlarda düzensiz veya aşırı kanamadır. Her ay olması gerekenin dışındaki her kanama şikayetinde, gebelik ihtimali dışlandıktan sonra  rahim içi tabaka düzensiz veya kalınsa rahim içinden biyopsi alma işlemi gereklidir. Bu işlem rahim kanseri teşhisini dışlamayı amaçlar. Ailede rahim kanseri öyküsü, erken yaşta adet görme, geç yaşta menopoza girme, obezite, meme kanseri geçirmiş olmak , ileri yaş,hiç doğum yapmama,polikistik over,şeker hastalığı,östrojen salan tümörler veya karşılanmamış östrojen tedavisi rahim kanseri riskini arttırır. 40 yaş altındaki kadınlarda da bu risk faktörleri varsa ve medikal tedaviye yanıt vermeyen aşırı kanamalar oluyorsa rahim içi tabaka kanseri düşünülmelidir.Rahim kanserinin tedavisi ameliyatla rahim ve yumurtalığın alınmasını gerektirir. Ameliyat sırasında ayrıca lenf düğümleri de temizlenir ve patoloji sonucuna göre kemoterapi veya radyoterapi gerekebilir.

Rahim ağzı kanseri:(Serviks Kanseri) İlk cinsel ilişkisinden sonraki 3 yıldan başlamak üzere düzenli PAP smear testi yapılması gereklidir. PAP smear rahim ağzı kanserinin tarama yöntemidir. PAP smear testi ile dünyada serviks kanseri görülen hasta sayıları oldukça azalmasına rağmen gelişmemiş ülkelerde bu tarama programının yerleşememesi nedeniyle serviks kanseri hala sık görülen jinekolojik kanserlerdendir. Fazla sayıda cinsel partner, erken yaşta cinsellik başlaması,Hpv virüsü, sigara içimi,düşük sosyoekonomik düzey,doğum kontrol hapları,kocası çok partnerli kadınlar,diger bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklar,siyah ırk ve ve kötü hijyene sahip kadınlarda daha sık görülür.İnce su gibi kanlı akıntı,ağrısız ara ara kanama, kötü kokulu akıntı, ilişki sonrası kanama gibi şikayetler rahim ağzı kanserini düşündürür. 40 lı yaşlarda  görülme sıklığı artar.Tedavi kanserin yakalandığı evreye göre yakma-dondurma işlemlerinden rahim-yumurtalık almaya, kemoterapi veya radyoterapi tedavilerine kadar değişebilir.

Yumurtalık kanseri:(Over Kanseri) Yumurtalık kanseri teşhisi zor ve erken teşhis konulamadığı için genellikle geç teşhis edilen bir kanser türüdür. ileri yaşlarda da daha sık görüldüğü için hastalığa yakalanan hastaların ölüm oranları da genel olarak yüksektir. Ailesel geçiş önem taşır. Ancak ailede meme veya kolon kanseri geçirmiş olmak da yumurtalık kanseri gelişme riskini arttırır. Ayrıca hiç doğum yapmama(nullipar) ,erken adet görme , geç menopoz , laktozdan zengin diyet ve talk pudra kullanimı riski artırır.Karında şişlik,karında sıvı,bel ağrısı, kronik karın ağrısı, erken doyma, kabızlık gibi sinsi sindirim sistemi bulguları gibi şikayetlerle başvuran hastalarda yumurtalık kanserinden şüphelenilmelidir. Doğum kontrol hapı kullanımı, çok doğum yapma, tüplerin bağlanması riski kısmen azaltır .Tedavide tümörün yumurtalık ve rahimle birlikte çıkarılması esas olmakla birlikte ameliyattan sonra kemoterapi ihtiyacı doğmaktadır.

GEBELİK HESAPLAYICI
Dr. Mehmet Tongal, Özel Jineklinik Doğa Polikliniği, Antalya
0242 321 22 00      info@mehmettongal.com
Dört Boyutlu Renkli Doppler Ultrason

Tüm hakları saklıdır © 2014. / Tasarım Ajansweb